13 Ağustos 2014

Mit ve sembollerin büyülü dünyasına yolculuk



Mitoloji: Hayali Dünyalara Eksiksiz Rehber / Christopher Dell / Çev: Nurettin Elhüseyni / YKY

Ünlü mitoloji uzmanı Joseph Campbell, kendisiyle yapılan bir söyleşi sırasında “Mitler, tarihten daha önemli ve daha gerçektir,” der; “Tarih yalnızca gazeteciliktir ve ona nereye kadar güvenebileceğiniz malum.” Üstat burada kısmen modern dünyadaki yaygın anlayışın mitolojiyi çocuksu masallar külliyatına indirgeme eğilimini iğnelerken, kısmen de aynı yaygın anlayışça “bilimsel ve güvenilir” bulunan tarihin, aslında tıpkı medya haberciliği gibi egemen ideolojinin güdümünde olduğuna dikkat çekmeye çalışır.  Tıpkı, “Tarih, insanların inanma konusunda fikir birliğine vardığı mitlerdir” derken, Napoleon Bonaparte’ın yaptığı gibi.

Binlerce yılı aşıp günümüze dek ulaşan bütün o zengin mit birikimi, düşgücü geniş atalarımızın kendi inançlarına göre kurguladıkları ilkel fantezilerden mi ibarettir, yoksa bu basit görünümlü anlatıların içinde insana ve evrene dair daha farklı unsurlar ya da derin açılımlar bulabilir miyiz? Bu her şeyden önce, kendi dünya görüşümüz içinde “mit” kavramının tanımını nasıl yaptığımıza ve mitlerin içeriklerini nasıl algıladığımıza bağlı. Günümüzün pozitivizmi, kendi çizgisel tarih anlayışı içinde, kurumsal tektanrılı dinlerin yaygınlaştığı döneme kalın bir sınır çizgisi çekerek, mit ve mitoloji kavramlarını bu çizginin öncesindeki binlerce yılın inanç sistemleriyle bağlantılı olarak kullanır. Buna göre mitler, evrenin yaratılışı, kozmik düzenin kuruluşu ve insanın ortaya çıkışı gibi temel varoluşsal sorulara, kadim toplumların “doğaüstü unsurlar” aracılığıyla getirdiği fantastik anlatılardan ibarettir.




Temel mesele, mitlerin teknik yapısını, arka planındaki kavramsal dokuyu ve aktarmaya çalıştığı evren anlayışını doğru kavramaktır aslında. Bu da, mitlerin “doğrudan” hikayeler değil, yoğun bir sembolizmden beslenen “örtülü” anlatılar olduğunu anlamaktan geçer. Kadim kültürlere ait mitolojiler, içeriklerindeki sembollerden oluşan “anahtar”lar doğru anlaşılıp yerli yerinde kullanıldığında canlanıverirler birden ve bambaşka görünümlere bürünürler. Söz konusu sembolleri kavrayabilmek için de, elbette sağlam referans kitapları ve kaynaklara ihtiyaç duyulacaktır.

Mitolojinin temel kavramları

Bundan on yıl öncesine dek, mitolojiye ve kadim kültürlerin inanç/düşünce sistemlerine ilgi duyanları tatmin edecek yeterli sayı ve çeşitlilikte Türkçe kaynak bulmak oldukça zordu ve kitapçı raflarında bırakın spesifik kavram ve temalar üzerine yoğunlaşmayı, “temel rehber” niteliği taşıyan yapıtların sayısı bile oldukça sınırlıydı. Birkaç yayınevinin dizi oluşturma çabalarını saymazsanız, mitolojiyle ilgili kaynak kitapların tamamına yakınını, klasik Yunan mitolojisiyle ilgili genel başvuru yapıtları oluşturuyordu. Neyse ki son yıllarda bu alana yönelen yayıncı sayısında hatırı sayılır bir artış yaşanmaya başladı ve Türkiye’deki okurlar da Mısır, Mezopotamya, Hint, Roma, İskandinavya, Aztek ve İnka mitolojilerini de içeren, görece geniş bir yelpazedeki çeviri/derleme kitaplarla buluşmaya başladılar. Bunlar arasında görselliğe, cilt ve baskı kalitesine de önem verilen yapıtların giderek artması, ayrıca sevindirici. Mitoloji ve sembolizm üzerine yayımlanan en yeni referans kitaplarından biri de, sanat tarihçisi ve araştırmacı Christopher Dell’in imzasını taşıyor.

Christopher Dell’i, mitoloji ve ezoterik kültürlerdeki temel kavramlar üzerine yaptığı çalışmalarla tanıyoruz. 2010 yılında yayımladığı “Canavarlar: Garip Yaratıklar Kitabı”nda, binlerce yıllık mitler ve folk hikâyelerinde karşımıza çıkan ejderhalar ve diğer ürkütücü yaratıkları farklı kültürler ve inanç sistemlerindeki anlatılardan yola çıkarak ayrıntılarıyla ele almış; aynı yıl derlediği “Başyapıt Budur” adlı çalışmasında da, binlerce yıl içinde uygarlık tarihine damgasını vurmuş 70 büyük sanat eserini anlatan makaleleri bir araya getirmişti. Dell’in 2012 sonbaharında yayımladığı “Mythology: The Complete Guide To Our Imagined Worlds” adlı çalışmasıysa, mitoloji meraklıları için temel kavram ve semboller üzerine kurulu bir “giriş kitabı” niteliği taşıyordu ve yayımlandığı her ülkede büyük ilgi görmüştü. Dell’in diğer kitaplarının Türkiye’deki yayıncısı YKY, bu önemli çalışmasını da geçtiğimiz ay “Mitoloji: Hayali Dünyalara Eksiksiz Rehber” adıyla Türkçe’ye çevirdi.

Her şeyden önce, kitabın oldukça çarpıcı bir görselliğe sahip olduğunun altını çizerek başlayalım. Büyük boy kuşe kağıda, bol miktarda kaliteli renkli fotoğraf eşliğinde ve başarılı bir sayfa düzeniyle hazırlanıp basılmış, albenili bir referans yapıtı elimizdeki. Mitoloji gibi yoğun sembolizm içeren bir alana yönelik olarak tasarlanmış bir kitapta, elbette o sembollerin görsel karşılıklarının bunca net ve yoğun kullanımı da, ele alınan temaların kavranışını alabildiğine kolaylaştırıyor. Bu anlamda, sadece görsellikleri için bile, bir “semboller kataloğu” gibi her an elinizin altında bulunmasını isteyeceğiniz, defalarca raftan indirip sayfalarını kurcalamaktan keyif alacağınız bir çalışma olduğunu söylemek mümkün.

Kitabın içeriği de, mümkün olduğunca derli toplu bir plana göre hazırlanmış. Christopher Dell, farklı coğrafyalarda farklı dönemlerde oluşturulmuş mitolojileri ayrı başlıklarla ele almak yerine, kitabın iskeletini temel mitolojik kavramlar üzerine kurmayı seçmiş ki, bir “giriş kitabı” için işlevsel bir tercih olduğu söylenebilir. Dünya, Tanrılar, Simgesel Nesneler, Kahramanlar gibi ana başlıklar altında, her mitolojide karşımıza çıkan temel konular ele alınmış ki, bu tematik yapı farklı kültürlerin mitlerini karşılaştırmalı olarak görme olanağı sağlıyor okura. Sözgelimi “Uyku ve Rüyalar” başlığı altında, Yunan mitolojisinin Rüya Tanrısı Morpheus’u da buluyorsunuz, “ilksel deniz” içinde gördüğü rüyada evrenin tasarımını gerçekleştiren büyük Hindu tanrısı Vişnu’yu da. “Nehirler” başlığında Mezopotamya’nın büyük nehirleri Fırat ve Dicle’ye de değiniliyor, Yunan mitolojisinin yeraltı nehri Styks’e de, Hindu kültüründe bir tanrıçayla özdeşleştirilen kutsal Ganj nehrine de. Kahramanlar başlıklı bölümde Mithra’yı, Herakles’i, Thor’u, hatta Buda’yı karşılaştırmalı olarak inceleyebiliyorsunuz.

Bu yalnızca başlangıç

“Peki temel kavramlara ilişkin kitapta sunulan bilgiler yeterli mi?” diye soracak olursanız, bunun yalnızca mitolojiye ilgi duyan ve nereden başlayacağını bilemeyen meraklılar için hazırlanmış bir giriş kitabı olduğunu yinelemek durumundayım. Mit ve sembollerle ilgili temel bilgilerin ötesine geçip spesifik temaları ayrıntılarıyla incelemeye başlayanlara, Dell’in çalışmasının içeriği zayıf gelecektir. Konu başlıkları üzerinde daldan dala uçarak “panoramik” kesitler sunmakla yetinen bu kitap, ayrıntı eksikliği nedeniyle “daha fazla bilgi” arayanları tatmin etmeyebilir. Ancak bu haliyle bile, zengin görselliği ve başarılı sayfa düzeniyle, kitaplığınızda olmasından keyif alacağınız bir başvuru yapıtı olduğunu söylemek mümkün. En sona eklenmiş şematik özette dünya mitolojilerinin teolojik yaklaşımlarını kısa metinlere sığdırılmış biçimde ayrı ayrı bulabiliyor olmak bile, kitabın artıları arasında sayılabilir.

“Mitolojiye ilgi duyanlar” deyip duruyorum, yazının başından beri ve bu ifade açıkçası beni çok da hoşnut etmiyor. Kendini entelektüel olarak niteleyen herhangi birinin, mitolojiye ilgi duymaması mümkün mü? Kadim kültürlerin binlerce yıl içerisinde oluşturdukları o zengin sembolizmi ve bu sembollerin oluşturduğu anahtarlar üzerine kurulu anlatıları bilmek ve anlamak, insan düşüncesinin de izini sürmek demektir. Evreni ve varoluşu kavramaya çalışan o uzun soluklu arayışın çıkış noktasıyla buluşup sembolizmin ardındaki temel fikir ve kavramları anlayabilmek, bugünü doğru değerlendirmenin vazgeçilmez ön koşullarından biridir diye düşünüyorum. Mitolojiyi bilmek, anlamak ve incelemek, her seferinde yeni bir şeyi keşfetmenin benzersiz hazzıyla buluşturur bizi.

Dell’in referans kitabı, bu yolda yürümek isteyenlerin elinde bulunacak pratik bir başlangıç adımı niteliğinde. Yola devam etmek isteyenlerin, Joseph Campbell’ın “Tanrının Maskeleri” serisiyle bu hazzı bir adım ileri taşımak isteyeceklerini söyleyebilirim.


İlk yayın: Vatan Kitap - 15 Mayıs 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder