Neil Gaiman / Vadinin Hükümdarı / Çev: Zeynep Heyzen Ateş /
İthaki
Neil Gaiman, yola ilk çıktığı andan itibaren tercihini
“garip, ürpertici ve tekinsiz” hikâyelerden yana kullanan, tümüyle kendine özgü
bir yazar. Bir tür “modern zamanlar mitolojisi”nin dağınık ve birbirinden
bağımsız parçaları olarak adlandırılabilecek öykü ve romanları, yirmi birinci
yüzyıl insanının yalnızlık ve tedirginliğine hitap etmeyi bilen, alternatif bir
“spiritüel kulvar” oluşturuyor uzun zamandır.
Bilimkurgu, fantezi ya da gerilim gibi beylik kategoriler içine
yerleştiremeyeceğimiz değişken ve çok yönlü anlatıcılığını, “inandırıcılık”
gibi bir kaygı gütmeksizin “inanılmazı anlatarak” sürdürüyor. Dünyanın değişik
ülkelerinden, farklı kültürlere ait milyonlarca okuru da onu bu özelliğiyle
sevip benimsiyor zaten. Stephen King,
“Basitçe söylemek gerekirse Neil Gaiman, zengin bir hikâye evi,” diyor, “Ve ona
sahip olduğumuz için şanslıyız.” Gerilim türünün ustalarından Clive Barker ise
onun hikâyelerinin bir mutfak şefinin özenle hazırladığı düğün pastasına
benzediğini söyleyip ekliyor: “Ama çok katmanlı ve her bir parçasında acıdan
tatlıya birçok farklı lezzeti uyum içinde sunan bir pasta bu.”